Ziyaretçi.
Hoş geldin! Forumun tadını çıkar.

Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
0 0
Show  Deha: Ben senin artı birinim...
#1
6e2bde7c-5f24-4f71-87d2-69c722f30fbc.jpg

Geçen haftaki yazımda yol ayrımına adım adım, diye vurgulama yapmıştım. Evet geldik yol ayrımına, aslında reytingler dalgalı olmasaydı sanki birkaç bölüm daha giderdi ama en iyisi oldu ve 2. perde başladı, başlayacak... Biliyorsunuz RTÜK bazı dizilere sansür uyguladı ve Deha'nın da 2 hafta yayında olamama durumu var. Umarım öyle bir şey olmaz ama olursa Deha genel yazısı daha sonra gelir, ama şimdi sahne sırası Esme ile Devran'ın.

Sosyal medyada her geçen gün görüyorum ki Ahsen Eroğlu ile Aras Bulut İynemli'nin muhteşem bir enerji ile canlandırdıkları, ruh verdikleri EsDev çifti daha çok seviliyor. İnsanların bu sefer doğru tarafı seçmesi beni o kadar mutlu ediyor ki... Bu sefer.. evet bu sefer aldatma olmasın, ihanet olmasın, büyük büyük olaylar ve oyunlar olmasın. Elbet acı çeksinler, elbet birbirlerinin değerini anlasınlar ama 20 küsur senedir bir olan bu ikili ayrılmasın. Çünkü o zaman verilen mesaj yanlış oluyor.

Nedir verilen mesaj, nedir bu çiftin sırrı, nedir izleyende uyandırdığı his? Ve benzeri sorularla buna devam edebilirim. Ama bu konuyu bir tanıdığımın bana attığı tweetle anlatmak istiyorum. Arkadaşının kocası, arkadaşına (yani karısına) "Deha'yı izlesene, orda Esme ile Devran var, çok güzeller ve onları izledikçe sana daha çok aşık oluyorum" demiş...

İşte benim de bahsettiğim şeye sadece bir örnek bu. İnsanda ne güzel şeyler uyandırıyor bu çift... Bu yazım ve diğer yazılarım abartılı gelebilir ama belki de böyle bir çifti uzun zamandır izlemediğim, izlemediğimiz içindir...

Bir de büyük konuşmamak gerektiğini hayat bir şekilde öğretiyor. Ben senelerdir (eğer bir aşk hikayesi değilse) dizilerde çiftlerin sosyal medyada reklam yapmak için esas hikayenin önüne geçmesine karşıydım ve hâlâ karşıyım, çünkü yanlış... Ama bazen öyle bir çift geliyor ki esas hikâyeden çok onu izleyesin geliyor...

EsDev de bunlardan biri. "Peki bu çiftte ne buldun?" diyen olabilir. Şunu buldum: Huzur, sevgi, bağlılık, sadakat, güven, yalansız bir birliktelik, birbirine iyi gelme, aşk ve sevgi, böyle bir aşkın; sevginin gerçek yaşama dair umutlandırması...
Say say bitmez ve bitmesin de zaten...

Onlar o kadar doğal ve bizden ki.. hem hayranlarının onlara duyduğu sevgi hem de onların birbirinde duyduğu sevginin temelinde havalı kıyafetler, yatlar, katlar, zenginlik, şatafat vs. yatmıyor. En temel şey olan insanlık yatıyor. Az önce "Bu sefer de aldatma olmasın; bu sefer de büyük büyük olaylar, ihanetler, oyunlar yaşanmasın..." dedim. Zaten onların büyüklüğü birbirlerine sahip çıkmaları, birbirlerinde bulduğu huzur, güven ve aşk değil mi?

Son bir şey daha bu konuda. Anlattığım ve anlatmadığım ve de anlatamadığım bir sürü sebep ile ben çok sevdim EsDev'i. Onları; doğallığı, basitliği (basitlikten kastım içten ve bizden biri olmaları ile), saf sevgileri ve belki böyle bir aşk yaşarız umudu ile çok sevdim. Kalbi temiz olan herkese de Allah nasip etsin... Ben sonuna kadar izleyecek ve senaryo asistanı kimliğimle, yazılarımla desteğimi vereceğim diziye ve EsDev'e. Dertleşme gibi oldu, olsun... Bir dizi bir çift insanı mutlu ediyorsa zaten en büyük en değerli reytingi almış demektir...

Kendinden bir şey buldurma.

Anlatılan hikayelerin amacı okuyucuda, izleyicide kendinden bir şey buldurup o şeyin peşinden koşturmaktır. Belki de bu çifti bu yüzden çok sevdim. Çünkü şu anki çağda sevginin değeri bence yeteri kadar bilinmiyor. Boomerlık olsun diye demiyorum ama kendimi bazen bu çağa ait hissetmiyorum, aynı andan birden fazla kişi ile "flört" eden, konuşan tipler türedi, bunu da normalleştiriyorlar. Hâl böyleyken Esme ile Devran inci gibi parlıyor bu dünya içinde...

b0d2434e-cd9d-4ea8-a810-a9744a3e3975.jpg

"Ben senin artı birinim..."

Naçizane olarak bakış açınızı değiştirmek istiyorum... Unutulmaması gereken bir şey var; Devran, Esme'ye sürekli ne diyor?

"SEN BENİM ARTI BİRİM DEĞİLSİN BEN SENİN ARTI BİRİNİM." Bu söz EsDev'in varacağı yeri net bir şekilde açıklıyor...

Bir de şunu seziyorum hikâyede ve seyircide. Devran, Esme'yi bırakacak mı, kimi seçecek? Bunu diyerek o zaman biz kadın karakterlerimize haksızlık yapmış oluyoruz. Zaten Esme ile birbirlerine bağlı değillerse (ki bağlılar ama hadi değil diyelim) o zaman ayrılırlar. Demem o ki sadece olaya bir kişinin tarafından bakmamak lazım... Sanki Devran, İmre ile olsa Esme kaybedecek gibi bir izlenim var. Hayır, iki taraf da kaybedip başka şeyler kazanacaklar ama inanıyorum ve biliyorum ki bu çift farklı bir çift, yani zaten 20 küsur sene önce kazanmışlar birbirlerini...

Sahnelere geçelim...

İmre "Eğer bir daha ağlarsam beni şuramdan vursunlar" dedi ve Aysel de İmre gittikten sonra "Zaten vurmuşlar" diye ekledi. Tamam, İmre aşık olmuş olabilir, isterlerse ilk bölümde ilk görüşte de olabilir ama İmre'nin ne Ceylan motivasyonu ne de Esme ve Devran ile ilk baştan beri uğraşma motivasyonu geçmiyor... Tamam Devran kandırdı ama ondan öncede uğraşıyordu. Yani kodlanmış bir karakterdi, senin olayın şu ve şunları yap diye kodlamışlar ama altını doldurmamışlar...

Esme'ye elindekini alırım, gibi bir laf söyledi. Kadınlar açısından bakınca ne kadar üzücü bir laf olduğu ortada değil mi?.. Esme de "Ben istemedikçe alamazsın" dedi. Yani asil davrandı burda Esme.

"Seninle savaşmaktan hiç vazgeçmeyecek tutkulu bir düşman kazandın..."

İlk baştan beri sürekli karşılaşma üstüne kurulu sahneler izliyoruz. Devran elinde tatlı Esme'den özür dileyecek İmre orda. Cesur, Esme'ye davetiye verirken Devran geliyor, sonra İmre orda. Son bölümde Devran sokakta eve girmeden önce İmre geliyor... Yani tabii yanlış değil bu ama güzel sahne kurulumu olmuyor üst üste olunca.

Konumuza gelelim. Şimdi Devran dahi ama kendi de dediği üzere kötülükten anlayamıyor, insan ilişkilerinde bazı konularda sıkıntılı, bundan mütevellit İmre'nin tavırlarını anlayamıyor olabilir...

İmre'ye son bölümde sokakta karşılaşınca "Küs müyüz.. siz hep kandırıyorsunuz insanları" şeklinde şeyler söyledi ve İmre konuşmaya başladı. Benim anlamadığım şu:

Neden sürekli İmre, Devran onu aldatıp, 3-4 çocukla ortada bırakıp, üstüne de dünya kadar borç bırakıp, mafyayı da musallat edip kaçmış gibi davranıyor? Tamam Melis Sezen gerekli duyguyu veriyor, bundan yana sorun yok, ki ben İmre geç girince diziye hadi İmre'yi de görelim, demiştim ama şu an izlediğim İmre'yi değil...

Ama sorun İmre'nin derdinin tam olarak ne olduğu. Ceylan için ablasıyım diyor, Devran "Tatlım sen o gece bize dair tüm umutları yok ettin" diyor. Bu nasıl çelişki?

O zaman İmre kötü biri, ruh hastası biri. Bunları da durumu vurgulamak için diyorum. Zaten en büyük yeteneği de manipüle etmek. Nasıl Ceylan'ı, Karga'yı manipüle ediyorsa, aklına giriyorsa Devran'da da aynısını yapmaya çalıştı.

Devran'a "Özünde bana olan bakışlarını gördüm" derken ve Devran da başka bir ifadeye girerken, hafif yutkunurken tam da İmre başarıya ulaştı, ortaya bir şüphe soktu. Biz de izledik sahneleri ve Devran ilk andan beri "Benim sevdiğim var" mesajını verdi. Yani ne umut verdi ne de başka bir şey yaptı...

Diğer türlü olduğunu düşünelim, eğer gerçekse bizim izlediğimiz, Esme ile Devran hayal kırıklığı olur. Bunu da şöyle noktalayayım, Twitter'da gördüğüm bir tweet ile: "Eğer onları ayıracaksanız da onlara yakışır şekilde yapın..."

İmre gerçek aşkı tatmaktan ve tutkudan bahsetti.

Hadi biraz Türk Sinemasının baş yapıtlarından "Selvi Boylum Al Yazmalım"a gidelim. Ne kadar güzel bir aşk hikayesi başlıyordu Asya ile İlyas arasında. (Tabii bazı sorunlu sahneler de vardı, mesela İlyas'ın kamyonla Asya'yı kovalaması gibi. Ama tabii uzun uzun buna girmeyeceğim.)

Aralarında bir tutku var ama gerçek tutku bu değil. Çünkü tutkuyla bağlı olsalar aldatmazdı, ihanet etmezdi. Çocuğu ile bir başına bırakmazdı... Ve hikayeye Cemşit giriyor. Doğru, güvenilir, iyi, samimi, içten, sevgi dolu, yeri geldiğinde arkadaş, yeri geldiğinde koca... Yani EsDev de buna benzer. Bir farkla, onlar başkaları ile bir şey yaşamadan birbirine bağlandılar, tutkuları da bu aşkları da...

Nedir bu aşk?

Aşk üstüne çok şey söylendi ama geçenlerde duyduğum şu söz en güzellerinden biri:

"Bir nevi kimya ki âlimi yoktur, tecrübe ettikçe biriken cahilliktir aşk"

Ben aşkın ne olduğunu açıklayamam ama üstün bir sevgi olduğunu ve de asıl olayın sevgi ve bağ olduğunu söyleyebilirim... İmre şık giyinip, süslenip püslenip etkilemeye çalışıyor ama eğer Devran veya Esme birbirini seviyorsa zaten bundan etkilenmez.

Çünkü aşk öyle bir şey ki karşıdaki kişinin kıyafetine, süsüne püsüne bakmıyorsun. Evet bunlar da var ama sadece çölde bir kum tanesi... Aşıksan rüzgarda uçuşan saçlarına âşık oluyorsun, gecelikle film izleme haline âşık oluyorsun, yolda giderken yayalara yol vermeyen arabalara laf edişine, makyajım nasıl olmuş, diye soruşuna, güzel kalbine, merhametli oluşuna, tavrına tarzına, yemek yemesine, gözlerinin ışıl ışık bakmasına âşık oluyorsun. Bisikleti sürüşüne, çay içişine, gördüğün başarısına, mutlu oluşuna âşık oluyorsun... Bunu sabaha kadar sayarım ama işin "özü" Devran'ın dediği gibi "ÖZ"!

6ad42a11-9327-4080-9e4b-308add91e8c5.jpg

İmre ilk önce öptü ve Devran bir tepki vermedi, hadi bunu babasına Aysel'in yapmasını hatırladı ve dondu kaldı diye inanalım. Ama neden şimdi dibine kadar girdiğinde geri çekilmiyor, neden "Ben Esme'ye aşığım" demiyor? Geri çekilmemesi çok büyük yanlış.

Şahsi düşünün, empati yapın ben öyle yapıyorum. Kız arkadaşım veya karım var ve biri gelip bana öyle sokulacak ve ben de duracağım. Bu çok büyük yanlış...

Diğer dediğime gelince Devran, Esme'ye olan sevgisini anlatmaya gerek duymuyor. O ikisine özel...

Sonra Esme geldi ve gene çok asil davrandı. Ama onları izlerken boynunu kaşıması, yüz ifadesi sıkıntısını belli ediyor ve bunun tek sorumlusu da Devran... Ve İmre giderken "...tercihi olmayanlar için bir erdem" dedi ikisinin birlikteliği için. Evet haklı aslında, çünkü kimse sınanmadığı günahın masumu değildir...

Devran ne dedi peki? Hemen Esme'yi isteyenlerden bahsetti. Yani kendisi için başka bir tercih olayı aklına dahi gelmedi, buradan odak noktasının Esme olduğunu anlayabiliyoruz...

cc867baa-925a-4d4a-9fa3-8dfa37d0e857.jpg

İmre gittikten sonra hem güldüren hem duygulandıran hem de hüzünlendiren ama gene muhteşem olan bir EsDev sahnesi izledik...

Bir dergide insanın 4 yüzü vardır diye bir şey okumuştum. Kendinin bildiği yüz, ailesinin bildiği yüz, sosyal çevrenin bildiği yüz ve kimsenin bilmediği yüz. Yanlış hatırlamıyorsam böyleydi.

Devran, Esme'nin yanında gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Dışarıdaki Devran kontrollü Devran ama Esme'nin yanına gelince romantik adam da ortaya çıkıyor, içindeki çocuk da... Kimseye anlatamadığını anlatıyor... İşte bizim bu bağın nasıl oluştuğunu görmeye hakkımız var diye düşünüyorum...

Devran'ın kendinin de bilmediği yüzü de son bölümün son sahnesi ile ortaya çıktı. Umarım karakterimiz doğrudan taraf kalmaya devam eder...

20fefa85-baf3-4f74-94d8-0f76f118c51a.jpg

Bu sahnenin eğlenceli olmasından da en önemli tarafı Esme'yi eve bıraktıktan sonra (bırakmak fiili, gerçekten bırakmak) Sofi'ye "Ailem sana emanet" demesi...

Bazı yorumlar gördüm zaman atlaması hakkında. Ben bunun sezon finalinde olacağını düşünüyorum, Esme avukat olacak kadar bir zaman atlamasından bahsediyorum ama şimdi olamayacak. Çok ufaktan olabilir, 1-2 ay ama o kadar. Çünkü Ferman para buldu, Yaman'ın başına iş açtı İskender, İmre "Devran'ı bana ver dedi Karga'ya. Yani daha konular duruyor böyle, onlar kapanmadan sırıtır senaryo...

EsDev'in önünde şunlar var. Devran'ın bundan sonra illegal ile nasıl bir olay içinde olacağı, Esme'nin aile mevzusuna Devran'ın müdahil olması, olursa kız isteme, söz, ayrılıklar, kopuş, birleşim, evlilik... Esme'nin en büyük sınavı da iyilik diye bir yorum duydum, çok doğru bu da etken bu çiftin gidişatında... Sonra Esme'nin okulunu bitirmesi vb... Hayattan olan bunca şey EsDev ile muazzam olacaktır...

Ama geçen yazımda dediğim gibi bu ikilinin sahne ve bundan da öte hikâye sağımı yapılmalıdır ki derinlik oluşsun, duygular daha fazla hissedilsin. Ve artık Esme'nin de oyunun içinde olduğu bir senaryo izleyelim...

Emeği geçen herkese bin teşekkür,

okuduğunuz için teşekkürler,

Naim.
yazan: Naim Baycan
kaynak: ranini.tv
TkD4M2.gif

Tuğba Yurt Heart
Teşekkür verenler:
Teşekkür verenler:
Teşekkür verenler:
Teşekkür verenler:


Hızlı Cevap
Konu



Hızlı Menü: